Beşiktaş Teknik Direktörü, "Ben hem adalet dağıtıyor, hem de peşimizden gelen milyonlarca taraftarın sorumluluğunu taşıyorum. Benim oyun felsefem şu: Takıma en fazla katkıyı yapan oyuncu formayı giyer" dedi.
1994-95 sezonunda Beşiktaş’ın başına kurtarıcı olarak getirilen Alman teknik direktör Christoph Daum’un dönemin kulüp başkanı Süleyman Seba’dan ilk isteği, "Bana Samsunsporlu Ertuğrul’u alın" olmuştu. Kulüp ekonomik açıdan sıkıntıdaydı, kasada para yoktu. Üstelik Samsunspor Kulübü Başkanı İsmail Uyanık, transferin gözdesi Ertuğrul için G.Saray’a söz vermişti. İmdada Beşiktaş’ın genç yöneticisi Bahattin Demir yetişti ve 100 milyarlık Ertuğrul Sağlam, 73 milyar karşılığında Beşiktaş’a geçti. Genç golcüye de yıllık 800 bin dolar ödenmesi kararlaştırıldı.
O sezonun transfer rekorunu kırarak Samsunspor’dan Beşiktaş’a geçiş yapan ve 6 sezon siyah beyazlı formayı başarıyla terleten Ertuğrul Sağlam, iki sezon önce bu kez teknik direktör olarak Beşiktaş’ın başına geçti.
Transfer trafiğini adım adım takip eden bir gazeteci olarak siyah beyazlı kulübe gelişinin haberlerini ilk olarak detaylı bir şekilde vermenin ardından tam 14 yıl geçti. Aramızda zaman zaman sorunlar yaşansa da dostluğumuz bozulmadı. O günden bu yana devam eden dostluğumuza sığınarak yeni sezon ve UEFA Kupası ile ilgili düşüncelerini sorduk.
Forma konusunda çok hassassım
Söze, "Kadromdaki her futbolcuya eşit mesafedeyim. Benim için takımın en genci Necip ile en yaşlısı Rüştü arasında hiçbir fark yok" diye başlayan Sağlam, şöyle devam etti:
"Ben de bu yollardan geçtim. Futbolcu psikolojisini çok iyi biliyorum. Sezon başında oyuncularımla yaptığım toplantıda, takımın en genci Necip ile en yaşlısı Rüştü arasında hiçbir fark olmadığını söyledim. Ben hem adalet dağıtıyor, hem de peşimizden gelen milyonlarca taraftarın sorumluluğunu taşıyorum. Forma konusunda çok hassassım. Benim oyun felsefem şu: Takıma en fazla katkı yapan oyuncu formayı giyer. Hak eden formayı soyunma odasında kapar. Ekibimde yer alan oyuncular, sahaya çıktıklarında hem kendileri, hem de izleyenler oyundan zevk almalı. Futbolcularıma bu bilinci yükledim.
Tek isteğim bizleri zevkle izlesinler
Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve diğer rakipler beni ilgilendirmiyor. Hangi oyuncuyu almışlar hangi oyuncuyu göndermişler bilmiyorum. Beşiktaş’tan başka bir şey düşünmüyorum. Elimde çok güçlü oyuncu ordusu var. Hepsine de inanıyorum. Beşiktaş’ın rakibi yine Beşiktaş’tır. Tribünlerden tek isteğim bizleri zevkle izlesinler ve alkışlasınlar. 90 dakika destek geldiğinde kupaların ve zaferlerin gelmesi zor olmayacak. Türkiye’yi Avrupa’da temsil eden her ekibin başarılı olmasını arzuluyorum.
Yeni transferlerimizden memnunum. Zapotocny, Seric, Sivok, Tuna, Uğur, Ekrem gibi yeni oyuncularımızın katkıları müthiş. Kadro ile uyum sorunu yaşamadılar.
Kalemizi yabancıya emanet etmem
Kalemiz emin ellerde. Milli Takımımız’ın kalecisi Rüştü bizim için büyük şans. O gerçek bir profesyonel ve gençlere ağabeylik yapıyor. Hakan formda. Genç kaleciler Korcan, Erdem, Rasim yetenekli. Türk kalecileri daha cesur. Bu yüzden kalemizi yabancıya emanet etmem.
Serdar Özkan ben gelmeden önce sürekli kiralık olarak gönderilmiş. Samsunspor ve Akçaabat Sebat’a gitmiş. Ondaki ışığı yakalamak önemli. Gençlere inanacaksın. Ben çok ısrar ettim ve onu kazandım. Alt yapımızda birçok Serdar var. Onlara da şans vereceğim.
Üç kupada da iddialıyız. UEFA’da Bosna’nın Siroki takımı ile oynayacağız. Bosna ekiplerini yakından tanıyorum. Çünkü zaman zaman onların liglerini seyrediyorum. Çok yakın arkadaşlarımız var. Haberler alıyorum. Bu sezon UEFA finali Kadıköy’de Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynanacak. Biz iddialıyız. UEFA finali neden olmasın?"
(Hürriyet)
Anasayfa 
